Hani cümleye nereden başlayacağımı ve ne söyleyeceğimi bilmiyorum der ya insan işte bu kesinlikle  gerçek. Bazen insanın nutku tutulur, kelimeler bir türlü anlamını dolduramaz.
Boğazında düğümlenir kalır işte…

Ben son 6 aydır tam bu durumdayım. Duygularımı, ızdırabımı, içimde kopan amansız fırtınaları çevremde bulunan  bir çok insan dahi fark edemedi. Herkes kendini yaşarken, ben herkesin acısına ortak olmaya çalışarak teselli ettim kendimi. Hep yaşamın enerjisi olmaya çalıştım. Hiç kimse sormadı hocam nasılsın, kendini nasıl hissediyorsun, bir şeye ihtiyacın var mı diye.
Kendi çekirdek ailem ve canım ABDA ailem dışında!

Okulumuzun neşe kaynağı, bir tanesi, hocamız, şampiyonumuz, gururumuz ŞAMPİYON CEM DEMİR manevi dünyadaki görevini tamamlayıp aramızdan ayrıldı. Biricik evladımız Cem’ i kaybettik. Okulumuz kelimenin tam anlamıyla alt üst oldu. Her birimizin kanı çekildi, hayat durdu ve biz aşağıya düşmeye başladık. Ama bir el bizi tuttu, sonra diğeri diğerini, o diğeri de başka diğerlerini tutup yukarı çekmeye başladı. işte bu  ABDA ailesiydi.

En küçüğünden, en büyüğüne, en yenimizden, vefalı olan en eskimize, biricik öğrencilerimizle, benim canım öğretmenlerim, ABDA Dancers, değerli ABDA persoleniyle, biricik eşim Fatma Bentürk ile  öyle bir birlik olduk ki çok kısa zamanda büyük işler başardık.

Gösterileri yapalım mı, yapmayalım mı derken seçimlerin dalgalanması, bize ayrılan salonların elimizden alınışına kadar birçok olumsuzluğa rağmen 3 ay gibi kısa bir sürede gösterileri yapmaya karar verdik.

Çok değerli eğitmen kadrom, muhteşem koreograflarım, asistanlarımız, dünyanın en güzel, en değerli öğrencileri ile o kadar güzel showlar ortaya koyduk ki 35 senelik profesyonel dans yaşamımda böylesine  profesyonelce dizayn edilmiş  amatör ruhu ilk kez görüyorum.
Hele sahne arkasında ter döken muhteşem ekibimiz hiçbir aksaklık yaşanmadan sıfır hata ile 4 saatlik etkinliğin üstesinden geldiler. Burada tüm değerli kadromuzu tek tek yazacağım ama önce haykırarak diyorum ki;

Hepinizin önünde saygıyla eğiliyorum, hepinizi alınlarınızdan öpüyorum, iyi ki varsınız, iyi ki sizinle tanışma fırsatım, çalışma fırsatım oldu, sizin gibi özel insanlarla olmaktan gurur duyuyorum. Sizi çok sevdiğimi de bilmenizi istiyorum. Aytunç Bentürk Dans Akademi’yi bir dans okulu sananlara diyorum ki burası bir dans okulu değildir! Burası bir aile ocağıdır ve bu kapıdan giren herkes bizim kıymetlimizdir ve öyle kalacaktır.

Cem sana gelince, seninle yaşamış olmak, senin bir parçan olmak, senin saygını sevgini kazanmış olmak, senin gibi doğru, dürüst, temiz, saf, saygılı, akıllı, gerçek bir sporcunun muhteşem, bir yeteneğin eğitmeni olmak, seninle oyunlar oynamış olmak, seninle aynı sahnede DANS etmiş olmak... Kendimi o kadar şanslı hissediyorum ki bunu kelimelerle anlatamam, seni özlemeyeceğim çünkü bir parçan hep benimle, sana ve bize bıraktığın emanetlere her zaman saygı duyacağım, nefes aldığım ve ABDA var olduğu sürece bu okulun içerisinde yaşayacak ve yaşatılacaksın. Seni çok ama çok seven hocan, abin, baban, kardeşin.

Cem’in değerli kardeşleri, dostları, öğrencileri şunu asla unutmayın;
Cem Demir dansa başladığı, onu en çok seven insanların olduğu, kendisini en iyi hissettiği, en mutlu olduğu yerde yani Aytunç Bentürk Dans Akademi’ de hala yaşıyor. Cem Demir‘in de son zamanlarda dile getirdiği gibi ”Kalanlar gideni gönlünde taşır” ve evet ABDA Cem ‘i sonsuza kadar taşımaya devam edecektir.

Okula geldiğinizde Cem Demir’in sizin için bıraktığı tüm izleri görebilirsiniz. Aytunç Bentürk Dans ve Müzik Akademi gücünü ve bu yoldaki hızını sağlam adımlarla ilerleyerek, her yıl daha iyisini yaparak göstermeye devam edecek. Bu sene de sergilediği duruşu ve birbirinden muhteşem gösterileri ile başarısını bir kez daha kanıtladı. Tamamen okulumuzun öğrencilerinden oluşan gösterilerimiz amatör 400 dansçı  ile adeta geçmiş senelere meydan okudu.

2018 – 2019 yıl sonu gösterilerinde emek harcayan, ter döken, ruhunu ortaya koyan başta değerli eğitmenlerimiz olmak üzere, değerli asistanlarımıza, biricik öğrencilerimize, koreograflarımıza, gösterilerin yapımında emek harcayan tüm gönüllülerimize, sahne arkası ve önünde görev yapan değerli ABDA’lılara, kostümlerimizi yapan tüm kostüm sanatçılarına,dans ayakkabısı yapımcılarına, show yapan muhteşem kalplere, meleklerini bize emanet ederek geleceğe yön veren aydın velilerimize, video ve fotograf sanatçılarına, ses, ışık, led sorumlularına, reji görevini üstlenip bizi rahatlatan ve Cem için yazdığı yazı ile bizi kendimizden geçiren Orkun Ercan’a, yine ruhunun derinliklerindeki muhteşem duyguları bizimle paylaşan, Cem’e yazdığı yazı ile adeta gönlümüzü okşayan Artem Noyan’a, Dj’ lik görevini üstlenip büyük bir yükü ortadan kaldıran çok değerli arkadaşım ve meslektaşım Cihat Can’a, tüm personeli organize edip sahne arkasını muhteşem bir şekilde yöneten okulumuzun herşeyleri Şebnem ve Bülent Okan çiftine, okulumuzun en eski ve çok değerli eğitmenlerinden, yaptığı sunumla bizi ihya eden Bahadır Efe’ye ve partnerine, sunumdaki tatlı diliyle ve güzel enerjisiyle yüzümüzü güldüren Yağmur Ersoy’a, daima Türkiye’ye yön veren, örnek olan tüm ABDA DANCERS’a ve tabi ki okulumuz  ABDA’nın çok değerli personeli Betül Bentürk, Burhan Bahar ve Murat Çelebi’ye ve beni bir an bile yalnız bırakmayan her anımda güzel kalbiyle, müthiş zekasıyla her şeye koşan, yardımlarını esirgemeden okulumuzun her şeyini düzenleyen ve yöneten biricik eşim Fatma Bentürk’e, annesine çalışabilmesi için müsade eden oğlumuz Arel Bentürk’e, canım annem Melahat Osoy’a sonsuz ama sonsuz teşekkürler etmek istiyorum. İyi ki bizimlesiniz.

Sizlerle çalışma fırsatı bulduğum için çok mutluyum.